Ziman ne gef e
Li cîhanê bi sedan komar, bi hezaran ziman û di van komaran da polîtîkayên cur bi cur yên zimên hene û her komar di warê perwerdehî û bikaranîna ziman da li gor îdeolojî û nerîtên xwe rêyên cuda hildibijêrin.
Li cîhanê bi sedan komar, bi hezaran ziman û di van komaran da polîtîkayên cur bi cur yên zimên hene û her komar di warê perwerdehî û bikaranîna ziman da li gor îdeolojî û nerîtên xwe rêyên cuda hildibijêrin.
Yaşanılan tüm bu krizler toplumdaki diğer eşitsizliklerle de birleştiğinde kadın ruh sağlığına olumsuz etkilerinin katlanarak artması kaçınılmazdır.
6 Şubat depreminde kadına yönelik şiddetin, kadın ile erkek arasındaki farkın, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ne denli yüksek olduğunu ve ne kadar meşrulaştırıldığını gördük. Peki biz bu meşruluğu tanıdık mı? Asla!
Dilin, belleğin sosyal boyutunu oluşturduğunu da düşündüğümüzde kadınlar dünden bugüne dil yasaklarından dolayı etkileşim kuramayıp sosyalleşemediler.
Eko-feminizm yalnızca kadınların çevre eylemlerine dâhil olmasında hayat bulmuyor, yeni yaşam birlikteliklerinin nasıl örüleceği ve yeryüzünde çeşitli türlerin karşılıklı sorumluluk, dostluk ve dayanışma ağları örerek nasıl birli
Dünya genelinde yapılan bazı araştırmalara sayı olarak baksak da bu sayıları oluşturan çocukların hepsi her şeyden habersiz güvenli alan olarak nitelendirdikleri yerlerde ihmal ve istismara uğramışlardır.
11 Mayıs 2011 yılında İstanbul’da imzaya açılan İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülke Türkiye oldu. Kasım 2011 yılında meclis onayıyla yürürlüğe girdi.
Şiddet en temel ifadesi ile bir kişi veya toplum üzerinde tahakküm kurma davranışı olarak tanımlanabilir. Bireysel olarak kabul edilen bir eylem olsa da aslında şiddet bir toplumsal olgudur.
İstanbul Sözleşmesi; kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bununla mücadele edilmesi için yöntemleri belirleyen en kapsamlı ve en güncel uluslararası sözleşmedir.